Günlerden bir gün kralın Sina adındaki kuşu rahatsızlanmış. Artık eskisi gibi şarkılar söylemiyormuş. Kral, Sina’yı çok sevdiği için onu iyileştirebilen kişiyi ödüllendireceğini söylemiş. Kralın bu sözleri dilden dile yayılmış. İnsanlar ödülü kazana- bilmek için yarış halindeymiş. Saraya giren herkes hünerlerini sergile- miş ama Sina’da değişiklik yokmuş. Bu haberi duyan ülkenin en iyi piyanist grubu sarayın yolunu tutmuş. Kralın karşısına çıkmışlar. Grubun kurucusu olan Yusuf bir adım öne çıkmış. ‘‘Sevgili kralım kuşu eski mutluluğuna kavuşturmak için geldik. Sizden bir ricamız olacak. Kuşla yalnız kalmamız gerekiyor.’’ demiş. Kral bu duruma çok şaşırmış ama Sina için her şeyi yaparmış. Herkes alanı boşaltmış. Kral da çıkmış ve dışarıda beklemeye koyulmuş. Biraz zaman geçtikten sonra Sina şarkılar söyleyerek dışarı çıkmış ve kralın omzuna konmuş. Eskisinden daha mutluymuş. Kral piyanistlerin olduğu alana girmiş ve şaşkın şaşkın nasıl başardıklarını sormuş. Yusuf, ‘‘Kralım sihirli notalar sayesinde Sina eski mutluluğuna kavuştu. Ayrıca herkesi dışarı çıkarmamızın sebebi; notaları engelsiz bir şekilde Sina’ya gönderebilmekti. Eğer ortamda başka sıkıntılar olsaydı notaların kafası karışabilirdi.’’ demiş. Kral, duyduk- ları karşısında şaşkınlığını gizleyememiş. Notaların ka- fası nasıl karışacaktı? Sina nasıl kısa sürede eski haline döndü? Bu soruların cevabını belki hiç bulamayacaktı ama önemli olan Sina’nın artık mutlu olmasıymış. Kral, piyanistlere ödüllerini uzatmış ama piyanistler ödülü kabul et- memiş. Onlar için mutsuzlukları giderebilmek en güzel ödülmüş. Piyanistler, krala ve Sina’ya veda edip saraydan uzaklaştılar. 1. 3. 2. 4. Metnin ana fikri nedir? Metnin kahramanları kimlerdir? Metnin konusu nedir? Metnin başlığını hecelere ayıralım​